within an inch of

  1. çok yakınında, yanında, eşiğinde, nerede ise, … üzere.
    within an inch of succeeding: başarmak
    üzere, başarının eşiğinde.
    within an inch of death: ölmek üzere, ölümün eşiğinde.
    He came within an inch of death: Az kaldı ölüyordu/ölmesine ramak kaldı.
    within an inch of one's life: ölümüne çok yakın, ölmek üzere, ölümün eşiğinde.
    Flog someone within an inch of his life: Birinin dayaktan canını çıkarmak.
kıl payı kalmak Verb
kavga çıkmaya ramak kalmak Verb